بَاب مَنْ
ذَكَرَ
أَنَّهُ
يَرْفَعُ
يَدَيْهِ
إِذَا قَامَ
مِنْ
الثِّنْتَيْنِ
(Teşehüdden
Kalkarken Ellerin Kulak Hizasına Kaldırılması)
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
وَمُحَمَّدُ
بْنُ عُبَيْدٍ
الْمُحَارِبِيُّ
قَالَا
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ
بْنُ
فُضَيْلٍ
عَنْ عَاصِمِ
بْنِ
كُلَيْبٍ
عَنْ
مُحَارِبِ
بْنِ دِثَارٍ
عَنْ ابْنِ
عُمَرَ قَالَ
كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِذَا قَامَ
مِنْ
الرَّكْعَتَيْنِ
كَبَّرَ وَرَفَعَ
يَدَيْهِ
İbn Ömer'den; demiştir ki: Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) (ilk) iki rekat'tan
(ilk teşehhüdden sonra, üçüncü rekata) kalktığında
tekbir alır ve ellerini kaldırırdı.
Sadece Ebu Davud rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA: Burada الرَّكْعَتَيْنِ فيْ َ kelimesindeki فيْ harfine iki şekilde mana vermek mümkündür:
1.
Bu harf مِنْ (den) anlamında kullanılmıştır denebilir; bu
takdirde cümle, "ilk iki rekattan üçüncüye
kalktığı zaman ellerini kulak hizalarına kadar kaldırırdı" anlamına gelir.
Biz tercemede 738 ve 741 no'Iu
hadislerin ışığında bu manayı tercih ettik. Nitekim Bezlu'l-Mechud sahibi de bu manayı tercih etmiştir.
2.
فيْ anlamında kullanılmıştır. Bu takdirde mana
şöyledir: "Birinci ve ikinci rekatta bulunan
secdelerden kalkarken tekbir alırdı ve ellerini kulakları hizasına kadar kaldırırdı."
Hanefîlere
göre, namazda eller iftîtah tekbiri alınırken
kaldırılır, Süf-yan es-Sevrî
ile İbrahim Nehaî, İbn Ebî Leyla, Alkame b. Kays, Esved b. Yezîd, Amir eş-Şa'bî, Ebü İshak, Hayseme, Mugîre, Vekî Asim b. Küleyb ve İmam Züfer'in görüşleri
budur. İbn Kasım'ın, İmam Malik'den
rivayet ettiği meşhur ve Malikilerce tercih edilen görüş de budur. Tirmizî, ashab-ı kiram hazratlerinden bir çoklarının görüşünün de böyle olduğunu
söylüyor.[Tirmizî, salat]
Hanefîler
iftitah tekbirinin dışında el kaldırmanın İslamın ilk yıllarına ait olup sonradan neshedildiği
görüşündedirler. Kendileri de 749 no'lu hadisle amel
ederler. Hanefilerin bu mevzudaki delilleri için 748 numaralı hadisle 479
numaralı hadisin şerhine müracaat edilebilir.